fark yoktur. bakınız tdk sözlük fotoğraf ve resim anlamları;
resim, -smi ar. resm
a. 1. varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri: konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı. -t. buğra. 2. bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat: türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı. -o. s. orhon. 3. fotoğraf: güzel i̇nebolu kızı, duvara yapıştırılan gazi'nin resmine uzun uzun baktı. -a. gündüz. 4. huk. bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç: osmanlı devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider. -y. k. karaosmanoğlu. 5. tören. 6. açık gösterge, kesin sonuç. güncel türkçe sözlük
fotoğraf fr. photographe
a. 1. çeşitli araç ve malzeme kullanarak görüntüyü özel bir yüzey üzerinde sabitleme. 2. bu yöntemle aktarılarak çoğaltılan resim, foto: bir de yadigâr olmak üzere fotoğraf bıraktı. -ö. seyfettin. 3. mec. görüntü: bu adam iyi fotoğraf veriyor. -a. i̇lhan. güncel türkçe sözlük