30 kasım 2010 tarihinde yayınlanan 10.bölümüyle türk dizi tarihinde "bir inanılmazi" başaran ve "türkiye'de gerçekten böyle bir dizi çekiliyor mu, yoksa rüya mı la bu" dedirten mükemmel dizi.
çünkü o akşam ekranda polislerin işkence yaparak bir solcu genci öldürmesi konu edildi, "inanılmaz" olan budur sevgili sözlük.
çünkü bu ülkede hiçbir dizi, türk polisini olduğu gibi ya da ucundan kıyısından gerçekçilik kaygısı güderek göstermemiştir, gösterememiştir. hele arka sokaklar gibi "tırt" polisiye dizilerine bakınca insan sormadan edemiyor, "lan allahın beyinsizleri, hangi ülkenin polisini anlatıyorsunuz?" çünkü bize sundukları o "yavan polis menüsünde", sahte diyaloglar, absürd vakalar ve bir o kadar masalsı-kağıtttan türk polisleri arz-ı endam ediyor ekranlarımızda.
behzat ç ise, 20 yıllık özel tv tarihimizde yapılmayanı yapıp, gösterilmeyeni gösterip, söylenmeyenleri söyledi, mevzu: işkenceci polisler...
bölümün neredeyse tamamını ayırdıkları bu meseleyi öyle "gerçekçi", öyle "samimi" ve "yalın" anlatmışlar ki, suratlara tokat gibi çarptı her sahnesi.
"türk polisi işkence yapmaz" diyecek kadar beyinsiz ve vicdansız durumda sürüyle insan var bu memlekette, ortalama vatandaş algısı "polis işkence yapmaz, bunlar basının uydurması, yapıyorlarsa da hak etmiştir solcular vs" düzeyindedir, işkenceci polislerin nasıl korunup kollandığı da malum.
işte böyle bir coğrafyada, hem de bir polis dizisinde bu "bıçaksırtı" meseleyi gözünü budaktan sakınmadan, polis seviciliği yapmadan gözler önüne seriyorsan, daha ne deyim:
(bkz: helal sana behzat başkomser)