kadın olmanın düsturunun (her nedense) (sahiplenilme, korunma ihtiyacı vb. vb.) evli olmaya, bir çatının altında tıpkı o çatı gibi açılmış bir kocanın kıllı ve kalın kollarının arasına sığınmakta olduğunu düşünen (!) (?) ve tüm engellerine rağmen de bu kutsal kuruma kapağı atmayı başararak (bir erkeği şöyle böyle kafalayarak) rahat bir nefes alan ve hemen kilo almaya başlayan kadınlardır. dedikodu başlıca hobileridir. sabahları yayınlanan kadın programlarını izlerken müthiş felsefe yaparlar ( buraya ünlem işareti koymaya gerek duymadım) çok konuşurlar, hatta konuşmak onların yaşama biçimidir. otuzlu yaşlarında sürekli olarak sağlık şikayetlerini dile getirmeye başlar ve kocalarını normalden daha hızlı yaşlandırma sürecine girerler. genellikle seda sayan , ibrahim tatlıses , mustafa keser falan filan dinlerler. evli kadınlar kalın bir kitaptır. hatta sadece bu başlık altında bir sözlük yazılır. (tamam abarttım) (bkz: nokta)
