garip bir durumdur. daha önce de birkaç kez yazdığımız gibi, "atatük" ismini mustafa kemal´e veren mercii t.b.m.m.´dir ve bu ismi mustafa kemal´e "oybirliğiyle" 1934 yılında vermiştir. soyadı kanununa binaen. mecliste o an oturanlar da türk halkının büyük çoğunluğunu temsil ediyorlardı ve oybirliği burada çok anlamlar taşır.
şu an türkiye´de "biz atatürk´ü sevmiyoruz" diyen insanların dedeleri atatürk´ü atatürk yapan sahısları meclise göndermiş onlar da atatürk soyadını ona vermişlerdir. bundan sonra atatürk´e karşi sevgisizlik konuları ortaya atarak kendisini yıpratmaya çalışmak, türkiye devletine karşı bir harekettir. atatürk hiçbir zaman "beni sevin, bana aşık olun, benim mezarıma hergün çiçek getirin" dememiştir. o, "milletinizi sevin, devletinizin bekaası için çalışın, bunun için de içinde bulunduğunuz durumu düşünmeyin, size gereken şey kanınızdadır" - yani "şu veya bu şartın oluşmasını beklemeden harekete geç" emrinin kibarcasıdır - demiştir.
bu adamı "sevmek" "sevmemek" seklinde polemikler üretmek, türkiye´yi ve türk halkını yıpratmaya çalışmaktan ibarettir. atatürk ü sevmek demek onu saymak demektir. yoksa gerçek manada bir sevgi duyulması sahsa kalmıştır. ama senin kimliğini taşıdığın devletin kurucusu adama karşı bir duruş takınman, halihazırda kendi kimliğine karşı bir duruş takınman anlamına gelir. bugün her fransız "de gaulle" ismini duyunca gözyaşlarına boğulmaz, ama onu her fransız sayar ve saygı duyar. çünkü adamın "kimliğinin" fransızca olmasında bayaa bi etkisi olmuştur.
bu da öyledir. atatürk´ü sevmek sevmemek, şahsi bir konudur, yolundan atatürk´ü yıpratmaya çalışıyorlar. ama başarılı olamazlar, çünkü, ali rıza oğlu mustafa´yı "atatürk" yapan yol, oldukça büyük başarılarla bezenmiştir.
ve mustafa kemal hiçbir zaman "okyanus ötesindeki dostlarına" selam göndermemiştir!!!
