atatürk ü sevmek zorunda bırakılmış olan toplum

entry149 galeri
    104.
  1. eğitim psikolojisi açısından bir sosyoloğun incelemesi gereken konudur. bugün bu sözlükte yazan kitlenin yaş ortalamasını 25-26 kabul edebiliriz. yani artık dedelerimiz kalmış tek parti zamanını yaşayan ve o günleri biz sadece kitaptan okuyabiliyoruz.

    "zorunda bırakılmış" kavramı eğitim ile olmuş bir şey. zaten o yüzden bugün kimse "ben atatürkçüyüm" diyeni sokak ortasında linç etmiyor. herkes ta 7 yaşından beri "ülkeyi 7 düvelin işgalinden kurtaran", ekonomi siyaset ve dış politika dehası, devrimci, cesur, modern türkiye'nin babası vb. bir sürü süper kahraman sıfatı yüklenmiş bir masal karakterini atatürk olarak tanıyor. onun hakkında şiirler ezberliyor, sayısız anı ve hikaye okuyor dinliyor, her gün onun heykelini, fotoğrafını görüyor, adını duymadığı gün geçmiyor. hal böyle olunca bu karakter de artık bir çocuk için kahraman oluyor. böyle bir karakterin bu kadar eğitim ve telkinle sevilmemesi mümkün değil.

    80 öncesinde atatürk içki içiyordu demek bile suçtu. düşünün ki kendi öz kardeşi bile onunla aynı soyadı taşıyamadı. "atadan" soyadı verildi. o hiç içki içmedi, hiç kavga etmedi, hiç yalan söylemedi, hiçbir kadınla sevişmedi... zaten insan da değildi. bütün bu "tabulaştırma" harekatının arkasında atatürk yok tabii ki. her konuda olduğu gibi bu konunun da bokunu özenle çıkartan türk milleti devletinin kurucusunu da tabii ki tabulaştıracaktır.

    şimdi kuzey kore'ye gitsek sokakta bir vatandaşa desek ki "arkadaş size bu kadar baskı zulüm var, baba-oğul iki diktatör var başınızda niye böyle yapıyorsunuz" diyecekleri ilk cümle "ne diktatörlüğü ya. biz liderimizi çok seviyoruz. onun devrimleri ve dehası sayesinde bugün amerika bizden korkuyor ve sürekli bizi bölmeye çalışıyor" ne kadar tanıdık cümleler. insna doğası gereği, genomu genetiği gereği kendi yaşadığı koşulların ve çevrenin dışını göremiyor işte.

    bir de "silah arkadaşları" meselesi var tabi. bize anlatılan sayısız yalandan biri de bu. bütün eski ittihattçı komutanlarla beraber, atatürk el ele vererek hiçbir fikir ayrılığı yaşamadan kurtardılar ülkeyi değil mi? peki size bir anı. demokrat parti'nin kuruluş evresinde menderes ve fevzi çakmak, celal bayar ile görüşmeye giderler. fevzi çakmak yeni bir parti için çok ısrarcıdır ve mücadelenin chp içinden yürümeyeceğini her fırsatta tekrar ettikten sonra chp için "bakın altı oku onların g.tüne nasıl sokacağım" demiştir. bu olay gerçektir.

    düşünün artık daha ne yalanlarla büyüdük. çünkü ortada bütün gençliğin sevip bağlanacağı bir "tabu" bir figür olmalı ki toplum daha rahat idare edilebilsin. bu açıdan soğuk savaş dönemi kemalizmi gerçek anlamda bir "din" sayılabilir. bir tabunun hayatında olmaması gereken ne varsa atatürk'ün hayatından ve hikayesinden özenle çıkartılmış, yerine yalanlar dolu bir tarih eklenmiştir.

    işte bu yüzden hala cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarındaki hataları hala tekrar tekrar yaşıyoruz. çünkü toplum olarak o tarihlerde nelerin yanlış yapıldığını bilmiyoruz.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük