kızlara yazmayı marifet sanan insanların çok fazla eğlendiği zirvedir. aslında en sevindirici noktası da kimi sosyal fobileri olup zirvelere katılamayan, ama oturduğu yerden ayar verdiğini zanneden klavye delikanlılarının gelmemiş olmasıdır. o kadar sevindim ki, onlar gelseydi eğlenemeyecektim. ya da onların eğlenmesine izin vermeyecektim. ya da vbir köşeye sinip onların benim enerjimi sömürmelerine müsade etmek zorunda kalacaktım.
sevgili sosyal fobileri olan gereksiz klavye delikanlısı arkadaşlarım. kendinizi gerekli gibi hissetmenizi sağlayacak olan entrymi girerken sizlere söyleyebileceğim tek şey var. lütfen zirvelere bir defa hiç olmazsa gelin. gelin ve görün neler var neler yok. insanlar birbirlerini yemiyorlar o zirvelerde. neler paylaşıyorlar bir izleyin.
belki küçük beyinlerinizde ironinin ne demek olduğunu tanımlarsınız. belki polisin karşısında bira içmek derken orada sadece zirveye katılanların anlayabileceği bir dengesiz muhabbet gizlidir kim bilir? ya da sokaktan geçen kızlara yazılıyoruz derken.
buraya bakın zavallı kardeşlerim. evet kendinizde oralara gelip iki çift muhabbet etme cesareti bulamıyorsunuz. o zaman aynı ezik insanların gerçek hayatta yaptıkları şeyleri siz de sanal alem hayatınızda da yapın ve susun. buralardan klavye delikanlılığı yapmak emin olun ki kalitenizi yükseltmiyor, ya da sizleri göklere uçurmuyor olacak. kendimden ve söylediklerimden o kadar eminim ki, seni görmeden sadece bir kaç yazını okuyarak gözümde canlandırdım. ve sizin gibi eziklere ders olabilmesi açısından bu uzun entryi girme yolunu seçtim.
mutlu muyum? hayır. çünkü seni büyük ihtimalle üzdüm. sen bir daha benim olduğum zirveye gelebilecek misin? gene hayır. çünkü karşıma çıkıp aynı şeyleri söyleyebilecek kapasiteye sahip değilsin. bu yazıdaki amaç, senin gerçek hayata tutunmanı sağlamaktı. zirvenin güzelliği, atraksiyonu bir yana dursun, seni hayata bağlama çabasına soktu beni. hadi şimdi yapabileceğin en iyi şey olan klavye delikanlılığını yapma ve senin değersiz bedenini unutmam için bana zaman ver.