--çalıntı--
farkettim ki...
hayatıma bir şekilde bir yerlerden giren herkes
önceki yaralarımdan bahsediyor
onlara neden olanlara lanet ediyor..
"ben farklıyım,onlar gibi değilim"
"benden sana zarar gelmez"
"bana güven,seni incitmem.."
diyor..
incinmemek için koyduğum duvarları görünce
alınıp,darılıyor..
"ben onlar gibi değilim!"
kalbine tornavidayı sokup
gülümseyerek çevirmem gözlerinin içine bakıp..
"ne olur güven bana!"
beni kendimle bitip tükenmek bilmeyen alışverişlere sokuyor yeniden..
aynı şeyleri defalarca sorgulamak..
kızılacak yerde bile kızamamak..
affetmek..
geçmişi affetmek,geleceği affetmek..
olanları..olacakları..herşeyi,herkesi affetmek..
güvenmek..
bir kez daha,en olmadık zamanlarda..en olmadık insanlara..
en olmadık erdemleri,güzellikleri yükleyip..
"güvenmek..!"
bir süre huzur..küçücük,ufacık..
bir parça "huzur"..
ya da kendine huzur ısmarlamak gibi birşey benimkisi..
kumdan kaleni yapıp da azgın dalgaların onu yıkmayacağına inanmak gibi..
aslında devamlı göz kırpan gerçeği görüp de gözünü kapamak..
karşındakine sahip olmadığı payeler vermek..gözünde büyütmek..
polyannanın ruhunu yüceltmek..
gözünün içine bakıp birşey söylendiğinde sorgulamamak..
rüzgar esince bütün kartlar dağılmayacakmış gibi gülümsemek..
sevabıyla günahıyla kabul edip inanmak..
güvenmek işte be... güvenmek!
sonra...
o güvendiklerim..diğerleri gibi olmayanlar hani...
beni gözünden sakınanlar..
an geliyor onlar, öyle ilginç..
öyle orjinal.. öyle sinsi..
ama aslında o kadar basit,
o kadar belli ve "klasik" bir şekilde
ağır adımlarla..
farklı bir yoldan yürüyüp..
kabuk bağlamış yarayı bir anda parçalıyorlar
aynı yaraya bir sürü kardeş getiriyor sevdiklerim..
değer verdiklerim..
"güvendiklerim.."
hayat beni hep aynı yerden kanatıyor...
farklı yollardan,
farklı insanlarla ama..