son programında murat bardakçı'nın bir açıdan açıklık getirdiği konudur. bir soru üzerine şöyle demiştir:
- mustafa kemal, izmir'in işgalden kurtuluşuna kadar vahdeddin ile sürekli haberleşti. bu haberleşmeler ise hiçbir zaman kamuouyuna açıklanmadı. mühürlü bir halde, bir kurumumuzun arşivinde saklı tutuluyor. o kurum, genelkurmay değildir!
buradan da anlaşılacağı gibi, sansürlü bir inkılap tarihimiz var.. niçin açıklanmaz acaba o mektuplar, telgraflar? açıklanırsa, sürgünlerle ilgili yaftalarda bazı tereddütler mi oluşur?
öyle ya, 9 Eylül 1922'ye kadar sürekli mektuplaşılan, görüş alışverişinde bulunulan padişah, 10 eylül günü birden nasıl vatan haini olmuştur?