hızlı trende bir afetle yan yana oturmak

entry1 galeri
    1.
  1. başınıza gelen hemen hemen en güzel şeydir, onunla sohbete başlamak için hemen beyin fırtınasına başlarsınız içinizden.

    sonunda ya okuduğu kitabı sorarsınız, ya dinlediği şarkıyı merak edersiniz, ya da muhabbete saçma sapan ve bambaşka bir cümleyle başlarsınız, önemli olan muhabbetin başlaması değil midir yani?

    ve tesadüf eseri o afetle de konuşacak bir sürü şey bulabiliyorsanız işte yolculuğun keyfi çıkıyor demektir, türlü türlü şebeklikler yaparsınız, bu şebekliklerin arasında sırf onun elini tutabilmek için el falına bakmanız dahi bulunur!

    lakin o kadar muhabbetten sonra bir erkek arkadaşı olduğunu öğrendiğiniz zaman (eğer varsa tabi), büyük hüzünlere gark olmanız kaçınılmazdır, resmen hayal kırıklığına uğrarsınız, içiniz kan ağlar ama ona bir nebze olsun bile belli etmezsiniz. içinizden de inşallah en kısa zamanda terkeder diye dua edersiniz.

    tam böyle dua ederken ilişkisinde sorunlar olduğunu öğrenir ve yangına körükle gitmeye başlarsınız lakin bunu ona farkettirmemek için kurnaz bir politika izlersiniz, o da durumu anlasa bile pek belli etmez zaten.

    en sonunda yolculuğun sonuna gelirsiniz, o sevgilisiyle buluşmak için yapmıştır bu tren yolculuğunu ve kafasını karıştırmak için kartınızı uzatırsınız ve ondan arayacağına dair söz alırsınız ve giderken aklında kalıcı bir cümle sarfederek onu terkedersiniz.

    maalesef aylar geçer hala sizi aramaz, belki bir gün arayacaktır sizi, kim bilir?
    0 ...