türk milletini pek alakadar etmeyen gelişmelere vesile olmuş sitedir.
hafif titretmiştir, o kadar. şimdi o belgelerde erdoğanın küba bankalarının özel kasalarında 6 tane vibratör'ü var desen, bir kaç magazin gazetesi manşet yapar, cemaat hep beraber oturarak işeme eylemi yapıp yas tutar, yalanlar. ama onun dışında dış politika, özelleştirme yolsuzlukları falan hep hikayedir. doğruluk payı var mı ? yok. kime göre yok ? yolsuzluktan en büyük payı alan adamların hakimiyetinde olan medyada yok. olsa bile, ben dışarıdan bir vatandaş çeksem köşeye desem ki;
+ böyle böyle yolsuzluklar
- yesin, o kadar hizmet veriyor yiyecek tabi
der geçer gider. cahil ve bağnazlığı teşkilatlanma ile genişletip büyüten adamların cahil köpekleri, eve gidip 2 namaz kılar dua okur o kadar. başkada bir boka yaramaz bu insanlar, o kadar da açık konuşuyorum yani.
bu olay türk toplumunda 1-2 gün konuşulur, öbür gün tekrar am göt muhabbeti yapılır, diziler hakkında makaleler yazalır.
özellikle uludağsözlük için büyük bir kalite rezaletini gözler önüne sermiştir bu wikileaks gündemi. burada konu hakkında konuşan 5-6 kişi var, diğer taraf am göte devam, fakat ek$i ne derece olaya hakim ve ekseni ne tarafta bariz ortadadır. uzun aradan sonra buraya gelip yazmamın tek sebebi, ne kadar boktan, zekasız bir toplum olduğunuz ve uludağsözlük yapılanmasının ne büyük bir bilgi çöplüğü olduğunu söylemektir.
hadi hafif kibar olalım -
Takvim "Türkiyenin el kaide ile ortaklığını gündeme düşürmeye çalışan, peri masalı gibi psikolojik bir yapılanma" diye tanımlamış wikileaksı. sanıyorum bir bakan yalan diyerek inkar politikalarına girişmeye başlamış şimdiden. iktidar tarafından daha fazla yalanlamanın geleceğini bekliyorum. en çok ilgimi çeken rusya ve abd arasında cenevre nükleer planı ve arap ülkelerinin batılı ülkere irana girilmesi üzerine baskı yapmaları oldu.
ben bu yapının dünyada daha fazla kaos ortamı yaratması taraftarıyım. kolektif şiddet eylemlerinin karar mekanızmalarına çok fazla etki yapabildiği görüşündeyim. şiddet derken, binalara, bankalara vb yapılara şiddetten bahsediyorum. bir duvara tekme atmak ne derece şiddet ise, bu da öyle bir şiddet. fakat türk toplumunun vur kafasına al ekmeğini türünden araştırmaya kapalı, cahil yapısı ve bunların üzerine yağ süren medya ile pek istediklerimin olamayacağını üzülerek belirtmek isterim.
"third is corruption. akp swept to power by promising to root out corruption. however, in increasing numbers akpers from ministers on down, and people close to the party, are telling us of conflicts of interest or serious corruption in the party at the national, provincial and local level and among close family members of ministers. we have heard from two contacts that erdogan has eight accounts in swiss banks; his explanations that his wealth comes from the wedding presents guests gave his son and that a turkish businessman is paying the educational expenses of all four erdogan children in the u.s. purely altruistically are lame."