kürtçeyi istememek - ki kim konuşursa konuşsun beni ilgilendirmiyor. karşı değilim. - sadece türklerin ırkçılığı gibi algılanmamalıdır. ülkesinin askerini öldüren insanların savunmasını yaptığı bir dile, koskoca bir milletin birden saygı duymasını beklemek ve olmayınca da türklere ırkçı diyerek konuyu kapatmak asıl ırkçılık olur. kürtler asıl ırkçılığı yapanlardır. kürt milliyetçiliği yapanlardır. ama bir mikrofon uzatıldığında her doğulunun ağzından dökülen cümle, "biz sadece dilimizi konuşabilmek istiyoruz, biz sadece barış istiyoruz." şimdi büyük bir topluluk bu söylenenlere inanıyor. bende inanmak istiyorum. yapıcı olmak lazım. ancak olayları tamamen görmezden gelmek imkansız. aynı şekilde mikrofon türk vatandaşlarına uzatıldığında onlarda "biz barış istiyoruz" diyorlar. ama kimse türk halkının barış istediğine inanmak istemiyor. lafa gelince kürtler barış istiyorlar, türklerin tek derdi kürtleri kesmek. ancak duruma bakarsak öldüren, hayatını öldürmeye adayan insanlar kürtler, vatani görevini yaparak katledilen türkler. kimse ak kaşık değil ama körü körüne kimseye hak veremem. sonuç olarak asıl eşitsizliğin, haksızlığın tüm masum türk halkı (türk-kürt vs...) için olduğuna inanıyorum. sonuçta ben bugün birisini öldürsem hapse girerim, kimse beni davulla zurnayla sırtında taşımaz.
tabi tahammülsüzlüğün sınırları yinede aşılmamalıdır. sözlükte birinin görüşüne tahammül edemeyip, öfkesinden sövme durumuna gelen insanları asla savunmuyorum.