insanları birbirlerine yaklaştırmada milli kimlikten ziyade dini kimlik önemlidir. çünkü bir insanın milliyetini değiştirme olanağı yokken, istediği dini seçme olanağı mevcuttur. bugünkü uygulamalarla çeşitli milletlerin vatandaşlığına tabi olmak, milliyeti değiştirmek anlamına gelmez. bu sadece kağıt üstünde bir uygulama olarak vardır.
hiç kimse tabi olduğu milli kimlikle övünemez. bu suretle, milletlerin birbirlerine üstünlüğü ya da birbirlerinden alçaklığı ancak ırkçılık olarak ifade edilebilir. bu üstünlüğü kabul etmek ve bu üstünlüğün kabul edilmesi gerektiğine inanmak da bir çeşit diktatörlüktür. ancak bu demek değildir ki milletini sevmesen de olur. hatırlatmak gerekir ki, milleti sevmekle, onu tek ve üstün millet kabul etmek tamamen farklı şeylerdir.
eğer milli kimliği ön plana koyarsanız, araplar arasında doğmuş bir dini benimsemeniz sizin bu düşüncenize zıtlık teşkil eder. size göre, üstün ırk türkler olduğuna göre bir din çıkacaksa türklerden çıkmalıdır. peygamber de türk olmalıdır. ancak bu düşünce o kadar gerçeklikten uzaktır ki, geride dayanak diye bırakılanları yerle bir eder. diğer taraftan araplar da, bu dinin doğumuna şahit oldukları için üstün değillerdir. din bütün insanları kucaklar ama milliyet bir kaç insanı avcuna alabilir.
yahudiler de üstün ırk olduklarını söylediler ve bunu garanti altına almak için de dini kendi tekellerine almaya çalıştılar. ancak son peygamberin araplardan çıkması yahudileri çıldırttı. işte bu yüzdendir yahudilerin araplara düşmanlığı. gördüğünüz gibi üstün ırk olma iddiaları düşmanlıktan başka bir şey doğurmuyor. daha bir çok örneği vardır. biraz tarih okumuş olanlar bilirler.