farklı kulvarların oyuncuları oldıkları için kesinlikle mukayese edilmemelidir. yani; ''bu daha iyi komedyen'', ''hayır öteki daha iyi'' diye bir karşılaştırma çok yanlış olur. ikisi de duygusal ve ciddi rolleri de çok kral oynamıştır. yani sadece büyük usta şener şen -ki o, 90 lardan sonra bu tarz filmlerde (eşkıya, gönül yarası) oynamaya başladı- komedi olmayan tarzın dışına çıkmamıştır. kemal sunal ondan önce (80 lerin ortası ve sonu) kiracı, yoksul, talih kuşu, düttürü dünya, koltuk belası gibi komedi dışı ya da en iyimser yaklaşımla kara komedi dediğimiz tarzla rotasını değiştirmiş; bu filmlerde bir buçuk saat boyunca neredeyse hiç güldürmemiş, düşündürmüştür. bunu belki yaşı, belki seçimleri belki de dönemin içinde bulunduğu durumlar doğurmuştur. ama o da sadece komedi adamı değildir. zaten yüzüne dikkatli bakıldığında acıma hissi de doğar insanın. bu kendisinin de deyimiyle sıkıntılı geçirdiği çocukluk ve gençlik yıllarından ona yadigardır. 30 yaşından önce başrol oynayamamış bir oyuncudur neticede kemal sunal. sinema dünyasında figuran olarak yer aldığı ilk yıllarda nasıl zayıf olduğunu hatırlarsınız. şener baba ise sinemada 80 lere kadar hep 2. adamdır. zaten bunu 1977' de aldığı altın portakal en iyi yardımcı oyuncu (çöpçüler kralı) ödülüyle de ispatlamıştır. ama 80 li yıllarda yavaş yavaş ağırlığını hissettirmeye başlamış ve başrole terfi etmiştir. ama ne yaman çelişkidir ki bunu asıl tarzı zannedilen komedi ile değil kara komedi ile yürütmüştür. ikisi yan yana mükemmel filmlerde oynamıştır ve birbirlerini tamamlamıştır. birbirilerini tamamlayan insanlar mukayese edilmez. kimseyi rakı ile kavunu, ya da çay ve simidi mukayese ederken gördünüz mü?