tanım: james cameron üstad' ın 2009'da çıkardığı film.
gelelim asıl meseleye;
Filmi ilk kez dün gece (03:00-06:00 saatleri arasında, karanlık odamda tek başıma) izledim. Film çıkalı bir sene falan olmuş. Şimdiye kadar neden izlemedim bilmiyorum. Gerçi dün gece de izlemeye niyetim yoktu ama denk geldi işte..
Şöyle söyleyeyim; hayatım boyunca hiç bir filmden bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum. abartısız her sahnesini, her saniyesini ağzım açık izledim. 2,5-3 saatlik bir film nasıl beni bu kadar etkiledi, bu kadar içine çekti anlam veremedim bir türlü. filmi izlerken kendimi tanıyamadım resmen. özellikle prenses neytiri'yi izlerken büyülendim adeta. kendi ırkıma lanetler yağdırırken na'vi kabilesini destekledim. Evet belki bu film tamamen kurgu. Ama şunu biliyorum ki; biz insanlar gerçekten pandora diye bi gezegen bulup, oraya gidip o kadar gelişmiş silahlara sahip olsaydık; bu kurgu 1 e 1 gerçeğe dönüşürdü. Yani o albay aslında insanlığın doyumsuz ve acımasız yönünün vücut bulmuş hali.
Film hakkında söylemek istediğim gerçekten çok şey var. Filmi izledikten sonra ciddi ciddi greenpeace'e katılmayı bile düşündüm belki pandora gibi bi dünyamız olur diye. imkansız olduğunu biliyorum ama istemekte mi yasak?
Film bittikten sonra yatağıma yatıp uyumadan önce, rüyamda pandora'da olduğumu görmek için dua ettim var mı dahası? hatta eğer gerçekten pandora ve na'vi ler varsa, en azından onlarla aynı gökyüzüne bakıyoruz diye kendimi bile avuttum.
yani film beni tam anlamıyla derinden etkiledi. ve hala etkisinden çıkabilmiş değilim. yaşadığımız dünya bana boş gelmeye başladı. biliyorum bi kaç güne kadar etkisi geçicek ama şimdilik durum böyle.