nedenini bilmedikleri halde ülkücülerden ve sağcılardan nefret etmezler. bu satırları yazan, yazabilen kişi zaten olayı kavramamıştır. ülkücülerin ve sağcıların genel olarak, hepimizin bildiği üzere "sol karşıtı" olduklarını bilirler ve bunun doğal bir sonucu olarak sevmeme veya nefret etme hakları vardır.
sağcıların ve ülkücülerin aksine, önyargılarını ve toplumsal baskıları bir tarafa koydukları için olaylara at gözlüğü ile bakmazlar..
che'yi sevmelerinin nedenini bilseler zaten kesin, hitler'i, mussolini'yi, general franco'yu severlerdi!!!
che gibi bir insan onların yaşamlarına örnek teşkil ettiği için, sevme hakları vardır..
kendisine okumuş entelektüel der.
marks okur, lenin okur, maksim gorki okur..
fazlaca bir şey okumasına gerek yoktur, ama nedense entelektüel olmuştur.
o değil de, ben hiç duymadım kendisine entelektüel diyen solcu. var ise eğer üstteki laflarım onadır. entelektüelim demek ile olunmaz o iş.. tevazu denen bir şey var demi?
faşist sözü solcular için muhtemelen muhalefeti temsil ettiği için, karşısındakine ya "faşist" der, ya da "faşizmin ve emperyalizmin yardakçıları.." der. kendisine göre haklıdır, çünkü öyle görmüştür..
ama genelde gençlikte fazla söylenir bu, sonraları azalır nedense..
dine karşı soğukturlar. nedeni ise, dinin bir afyon olduğunu düşünmeleridir. bunu marks ifade etmiştir. istisnaları da vardır, ki onlar alınlarından öpülesi kişilerdir. aileden gelen bir gelenek ile, ya da olayı iyi kavradıkları için kopamazlar dinden.çünkü din alelade bir toplumsal kurum değil, ilahi bir vahyin vücut bulmuş halidir.
buna inanmıyorsa soğuk olmasında normaldir..
"yıkanmış beyinler" kavramını burada herkese uyarlayabiliriz. kişinin burada ne amaçla ve kimin için *kullandığına bağlıdır. bunu diyen bir sağcıya bir solcu da çıkabilir ve
"senin de beynin, atsız saçmalıkları, üstün ırk gerizekalılığı ile yıkanmıştır" diyebilir...
insan hakları, eşitlik ve demokrasi sadece solculara has kavramlar değillerdir. insan olan herkes bu hakları savunmak zorundadır. özgürlükler konuşulacaksa eğer, herkesin ortak özgürlükleri konuşulmalıdır.
"herkes özgürdür ama başkaları daha da özgürdür" mantığı kabul edilemez..
eğer samimi bir solcu ise bu halkların da haklarını savunmalıdır ve savunmak zorundadır..
ama şu örnekleri de vardır ki gözleri yaşartır.
duvara kahrolsun amerikan emperyalizmi yazar, kfc'den kova alır..
kahrolsun kapitalizm der, burger'a gider..
kendileri gibi düşünmeyen üniversite öğrencilerini patakladıkları olmuştur ve bunu da anlam veremediğim şekilde bir kılıfa sokmuşlardır..
solculukları sadece şekilcilik olarak görenleri ve yaşayanları mevcuttur.
kendi içlerinde sistemlerini eleştiremezler..
komünizmi eleştiremezler..
komünist diktatörlerin bu dünyadaki estirdiği katliam ve terör, bu saçma ideoloji* için gereklidir(!)..
bireyi biricik olarak ele almayan bir sistemde tek tip insan modeline nedense karşı değillerdir.
not: liberalim...
"devlet kim oluyor da benim özgürlüğüme sınır koyuyor???" diyenlerdenim...
edit: bu entryim 1 kez bile iyi oy almadı, sadece eh işte aldı. nedeni ise gerçek solcu ile tipik solcunun ayrımı tam verildi. muhtemelen de her iki tarafta oy verdi. çünkü çift tarafa vuruldu.
solcu gençler de hatalarını kabullendiler.
gerçi onların değil bu hata..
